Nevşehir Gezilecek Yerler
İç Anadolu Bölgesi’nin ortasında yer alan Nevşehir; her mevsim yerli ve yabancı turistler tarafından yoğun bir ilgi ile ziyaret edilmektedir. Nevşehir’in bu denli yoğun bir ziyaretçi almasının çok sayıda nedeni vardır. Antik çağlara kadar uzanan uzun bir geçmişe sahip olan şehir, tarihi boyunca çeşitli uygarlıklar tarafından yönetilmiştir. Bugün Nevşehir, zengin bir kültürel mirasa ve turistler için pek çok ilgi çekici özelliğe sahiptir.
Nevşehir'in başlıca cazibe merkezlerinden biri peri bacaları, yer altı şehirleri ve mağara evleri gibi eşsiz jeolojik oluşumlarıyla bilinmekte olan Kapadokya bölgesidir. Bölge, sıcak hava balonu gezileri için popüler bir destinasyondur ve turistler, yukarıdan nefes kesen manzaranın keyfini burada doyasıya çıkarmaktadırlar. Nevşehir bölgesi son zamanlarda ayrıca evlenme teklifi organizasyonları için çok fazla tercih edilmektedir. Yılın her mevsiminde tabii özellikle yaz aylarında bu tür organizasyonlar bölge için de ekonomik bir faaliyet alanı ortaya çıkarmaktadır.
Gelin şimdi hep birlikte Nevşehir’de Gezilecek Yerler’i inceleyelim…
Peribacaları, Nevşehir’in Kapadokya bölgesinde bulunan eşsiz jeolojik oluşumlardır. Bu oluşumlar, volkanik kayalarda milyonlarca yıllık erozyonun sonucudur. Kapadokya bölgesi milyonlarca yıl önce volkanik patlamaların bölgeyi kül, lav ve diğer volkanik maddelerle kaplamasıyla oluşmuştur. Bu eşsiz yer şimdi hem yerli hem yabancı turistler tarafından ilgi ve merakla ziyaret edilmektedir. Sosyal medya mecralarında hem yerel hem global bura ile ilgili yapılan paylaşımlardan sonra Peribacaları’nın bilinirliği artmış, buraya gelen turist sayısı da bununla paralel olarak epey yükselmiştir. Peribacaları bölgesi aynı zamanda çok farklı konaklama imkanı sunarak da turistler için cazibe merkezi olmayı sürdürmektedir.
Göreme Açık Hava Müzesi
Merkeze 14 km uzaklıkta bulunan müzede kayalara oyulmuş kiliseler, yemekhaneler ve şapeller bulunmaktadır. Ziyarete açık olan Kızlar – Erkekler Manastırı, Çarıklı Kilise, Yılanlı Kilise, Karanlık Kilise, Elmalı Kilise, Aziz Barbara ve Aziz Basil Kiliseleri ile Tokalı Kilise sizleri eşsiz atmosferiyle adeta kendi tarihine götürecek. Bu kiliseleri bünyesinde barındıran, UNESCO Dünya Mirasları Listesinde yer alan Göreme Açık Hava Müzesi’ni görmeden turunuzu bitirmemenizi tavsiye ederiz.
Kaymaklı Yeraltı Şehri
Tarihi MÖ 3000’li yıllara dayanan bu 8 katlı devasa yeraltı şehrin, günümüzde yalnızca 4 katı belli zaman dilimlerinde ziyarete açıktır. İçerisinde şarap mahzenleri, mutfak ve erzak dolapları, kilise, su depoları bulunan; her bir bölümünde insanı farklı dünyalara götürecek, bambaşka duygular yaşatacak bu yapıyı görmeden “Nevşehir’i gezdim” demeyin…
Devrent Vadisi
Hayal Vadisi ya da Perili Vadi olarak da anılan bu vadinin bir ucu Devrent diğer ucu ise Kızılçukur’a bağlanıyor. Vadiye ulaşım Göreme’den yalnızca 10 dakika sürüyor. Ellerini açmış dua eden Meryem Ana peribacasıyla kuşkusuz herkesin gelip görmek istediği bu vadi, aynı zamanda meşhur deve şeklindeki ve bazı insan silüetlerini yansıtan peribacalarıyla ziyaretçilerinde derin anlamlar yaratıp kendine hayran bırakıyor. Kısacası bu görsel şölenden mahrum kalmayın, Devrent Vadisine mutlaka uğrayın diyebiliriz.
Aşk Vadisi
Bölgeye Aşk Vadisi denilmesinin sebebi; iki genç aşığın ölümüyle, Allah’ın bu gençlerin kavuşmasını istemeyenlerin üzerine, vadiye taş yağdırması olarak bilinen bir hikâyesi var.Bölgede hala bu iki çiftin ruhlarının orayı ziyaret ettiği de söylentiler arasındadır. Vadideher yıl yüzlerce evlilik teklifi edilmesinin yanı sıra, Aşıklar Tepesi adında bir tepe de mevcut. Panoramik olarak çiftlerin en çok tercih ettiği bu vadi, manzarası ve tarihiyle görenleri kendine aşık ediyor adeta. Göreme-Uçhisar yolu üzerinde bulunan vadiye uğrayıp da gönlünüzü bu doğa harikasına kaptırmadan dönmeyeceğinizden emin olabilirsiniz.
Yeraltı Seramik Müzesi – Güray Müze
Çömlekçilik ile ün kazanan Kapadokya’nın gözdesi, milattan önce 5000 yıllarına dayanan tarihi eserlerin sergilendiği Avanos’ta yer alan bu müze, üç bölümden oluşmaktadır. Anadolu’da üretilen çömlek ve seramiklerinin sergilendiği kısım Antik Eserler Salonu, son dönemlerde yaşamış önemli sanatçıların orijinal eserlerinin sunulduğu bölüm olan Modern Eserler Salonu ve son olarak üçüncü bölümünde seramikten ziyade güzel sanatların resim, heykel, fotoğraf gibi farklı dallarından örnekler sergilenmektedir. Aynı zamanda müzenin bu bölümünde sergi salonu, kafe, şömineli dinlenme salonu gibi ziyaretçilerin konforu için alanlar da mevcut. 500’e yakın esere ev sahipliği yapan bu müzeyi gezmeden Avanos’tan ayrılmayın, bizden söylemesi.
Üç Güzeller
Kapadokya’nın simgesi olan bu üç peribacası Ürgüp’ün merkezine sadece 5 dakika uzaklıkta. Bilinen efsanesiyle öyle meşhur ki onu görmeye her yıl 2 milyon ziyaretçi geliyor Ürgüp’e. Tüm hatıra fotoğraflarının arka planı haline gelmiş bu üçlü; anne, baba ve çocuktan oluşan bir çekirdek aile gibi olmasıyla ziyaretçilerin gözdesi haline geliyor. Ayrıca Unesco Dünya Mirasları arasında bulunan Üç Güzeller, ardındaki muhteşem Erciyes Dağı manzarası ve gün batımındaki eşsiz kızıl gölgesiyle hayran kalınmayacak gibi değil.
Temenni Tepesi
Şehrin her yerinden görülen, en yüksek tepesi burası. Kümbetlerinden biri türbe olan tepe, ismini buradan alıyor. İnsanların bu türbeye gelip dilek dilemek için bez bağlamasıyla ismi “temenni” halini almış. Ortasında bulunan kümbette ise el yazması eserlerin de olduğu Tahsin Ağa Halk kütüphanesi bulunuyor. Erciyes’in zirvesinin bile görülebildiği bu tepede 3. Alâeddin Keykubat’ın mezarının olduğu da söylenmekte. Ürgüp’e gidip de bu manzaraya karşı bir Türk kahvesi içmeden olmaz, öyle değil mi?
Gomeda Vadisi
Şeytan Deresi diye de anılan vadi tam bir harikalar diyarı diyebiliriz. İçinde bambaşka bir dünya bulunduğunu düşündürten o kadar gizemli, farklı temada jeomorfolojik detayı kapsıyor ki gizem avcısı gezginler için burası ilk durak diyebiliriz. Vadiye Ürgüp’ün 5 kilometre uzağındaki Mustafapaşa kasabasından ulaşım sağlanıyor. İçerisinde ahenkle süzülen Bey Deresi, kelebekler ve meyve ağaçları karşılıyor ziyaretçileri. Tüneller, zifiri karanlık mağaralarıyla kuşkusuz görülmeyi hak eden bir vadi burası.
Vaftizci Yahya Kilisesi
Nevşehir’in hem en eski hem de en geniş kiliselerinden biri olmasından dolayı buraya ilgi oldukça fazla. Mimarisi ve içindeki freskler ile tüm dikkatleri üzerine çeken yapıda özellikle yüzyıllardır var olan bir meleğin tasvir edildiği fresk, sanatseverlerin gözdesi konumunda. 5. Yüzyıldan bu yana varlığını sürdürmeyi başaran duvar resimleri, kiliseye olan merakı arttırıyor. Yapı küçük olsa da kuşkusuz görülmesi gereken noktalardan biri.