Hatay Gezilecek Yerler
1939 yılında Türkiye Cumhuriyeti’ne dahil olan Hatay tarih boyuna birçok medeniyete ev sahipliği yaparak, ülkemizin en önem sahibi illerinden biri olmuştur. Akdeniz kıyısında bulunan sahilleriyle, her bir köşesinde barındırdığı binlerce yıllık tarihi eserleri, en önemli ticari limanlarından biri olan İskenderun Limanı ve yaylaları gibi doğal güzellikleriyle dikkat çeken Hatay, ülkemizin önemli turizm kaynakları arasında yer alıyor. Biz de Hatay’a yolunuz düşerse diye sizler için en meşhur konumlarını listeledik.
St. Pierre Kilisesi
Hatay’ın merkezinde, Antakya ilçesinde yer alan kilise, Hristiyanlık tarihinin ilk kilisesi unvanıyla önem taşıyor. Öncesinde bir mağara olup daha sonra kiliseye dönüştürülen yapıda zamanında Hz. İsa’nın 12 havarisinden biri olan Aziz Petrus vaazlar vermiştir. Günümüzde de pek çok ayin ve etkinlikler amacıyla ziyaret edilmeye devam edilmektedir. Yalnızca hafta içi hizmet vermekte olan kiliseyi tarihi ilkleri ve öneminden dolayı mutlaka görmenizi tavsiye ederiz.
Hatay Arkeoloji Müzesi
Şehrin merkezinde bulunan Türkiye’nin en büyük mozaik müzesi olarak da bilinen müzede; tonlarca ağırlıkta 3500 yıllık tarihe dayanan mozaikler sergilenmektedir. Ayrıca müzede Paleolitik, Hitit, Neolitik, Helenistik, Roma ve Osmanlı döneminden de oldukça önemli eserler de yer alıyor. Müzenin zengin koleksiyonuyla beraber ilk günkü kadar başarılı bir şekilde korunup sergilenmesi de ziyaretçilerin fazlasıyla ilgisini çekiyor. Benzersiz taşlarla işlenmiş, büyüleyici ve çok fazla sayıda bulunan mozaik koleksiyonunu kesinlikle görmelisiniz.
Harbiye Şelalesi
Şehrin doğal güzellikleri arasında en ilgi çekici olanlardan biri Harbiye Şelaleleri. İlçe merkezine 4 kilometre uzaklıkta bulunan doğa harikası, yemyeşil bitki örtüsü ve hikayesiyle oldukça dikkat çekiyor. Vadinin güney tarafından Asi Nehri’ne doğru çıkan su kaynağı adeta bir görsel şölen sunuyor görenlere. Siz de yaz aylarında bunaltıcı sıcaklardan kaçmak, çevrede bulunan kafe ve restoranlarda doğanın sesini dinlemek ve keyif yapmak isterseniz Harbiye en doğru adres diyebiliriz.
Musa Ağacı
Şehrin en çok merak edilen ve ziyaret edilen bir diğer yeri Musa Ağacı. Hıdırbey Köyü sınırları içinde bulunan ağacı, zamanında Hz. Musa’nın toprağa diktiği asasının ölümsüzlük suyu sayesinde yeşermesiyle büyüyüp 3 bin yıllık varoluşu olduğuna da inanılan bir hikayesi var. Musa Ağacı, doğal güzelliği ve ihtişamlı duruşuyla her yıl ülkenin dört bir yanından binlerce ziyaretçinin ilgisini çekiyor.
Vespasianus ve Titus Tüneli
Hatay’ın en meşhur ve en önemli tarihi birikimlerinden biridir. Samandağ ilçesinden yalnıza 5 kilometre mesafede bulunan tünel, Roma İmparatorluğu döneminde İmparator Vespasian tarafından MS 69 yılında yapılmaya başlanmış olup 81 yılında Vespasian’ın oğlu Titus tarafından tamamlanmıştır. 1380 metre uzunluğa, 6 metre genişliğe ve 7 metre yüksekliğe sahip tünel, 2014 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne dahil oluyor. Çevresinde bulunan endemik bitki türleriyle de oldukça büyüleyici bir görünüme sahip bu devasa tüneli görmeden şehirden ayrılmayın.
St. Simon Manastırı
Hatay’ın en önemli tarihi yapıtlarından biri olan manastır, Aknehir Beldesi sınırları içinde 479 metrelik yüksekliğe, bir tepeye kurulmuştur. Kayalar üzerine oyulmuş, kesme taşlardan yapılmış yapı birbirine paralel iki duvarla çevrili olup üç adet girişe sahiptir. Antakyalı ST. Simon’un burada 40 yıl yaşadığı söylenir. Türkiye inanç turizmine büyük ölçüde hizmet eden bu manastırın içerinde bulunan üç adet kiliseyi, vaftizhaneyi ve çevresindeki sarnıç, mutfak, kiler gibi yapı kalıntılarını mutlaka görmelisiniz.
Payas Kalesi
Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan kale, Cenevizliler tarafında haçlı seferleri sırasında yapılmıştır. Sekiz Kuleli olarak da bilinen yapının 13. Yüzyılda yapıldığı tahmin edilmekte. Hendeklerle çevrili ve denizden yaklaşık 700 metre içeride inşa edilen kalenin, zamanında haçlıların güvenliğini sağlayan şövalyeler tarafından kullanıldığı söylenir. Bir dönem Osmanlı’nın öz planına sadık kalınıp yeniden inşa edildiği bilinen kale, aynı zamanda önemli bir üs olarak da kullanılmıştır Osmanlı Devleti tarafından. Kale içinde 300’e kadar ev, 70 adet kale neferi ve dizdar bulunuyor. Zamanında ihtişamıyla dillere destan Payas Kalesi’ni ücretsiz olarak gezebilir, turunuzu taçlandırabilirsiniz.
Habib-i Neccar Camii
638 yılında Antakya’nın Müslüman Arapların işgali döneminde inşa edilen cami, günümüz Türkiye’sinde yapılan ilk cami olarak kabul ediliyor. Kurtuluş Caddesi üzerinde bulunan caminin ismi, Hz. İsa’nın havarilerine ilk inanan bir Antakyalıdan alır. Ayrıca bu olay Kur’an-ı Kerim’in Yasin Suresi’nde de yer alıyor. Caminin kuzeydoğu tarafının 4 metre altında bulunan Habib-i Neccar türbesi, girişteki Yuhanna ve Pavlos’un türbeleri de ziyaretçilerin oldukça dikkatin çeken özelliklerden. Caminin etrafındaki medreseler, avlusunda bulunan 19. Yüzyıldan kalma şadırvan ise kesinlikle görülmeye değer bir parça.