1.05.2023 18:50:00

Kalkan Gezilecek Yerler

Antalya’nın gözde tatil merkezlerinden biri olan kalkan artan nüfusu ve yerleşimi ile her ne kadar ilçe görünümünde olsa da Kaş’a bağlı bir mahalle konumundadır. Bölge bugünkü ününden çok daha öncelerden beri İngiliz turistlerin yerleşik hayata geçtiği en yoğun bölgelerin başında gelir. Arnavut kaldırımlı sokakları, begonvillerle dolu sokakları onu Kaş’tan ayrı bir şekilde anlatılacak kadar değerli kılmakta. Bu güzel bölgenin çevresinde de görülmesi gereken birçok nokta bulunuyor. Kalkan’ı merak edenler için adım adım güzel bir yazı aşağıda devam ediyor.

 

KALKAN ŞEHİR MERKEZİ

Kalkan’ın çevre güzelliklerinden önce merkezinden bahsetmemiz gerekiyor. Bu bölge dik bir bayırın altında yerleşilmiş en güzel şehirlerimizden biri olarak göze çarpıyor.Sırta yayılmış olan şehrin her bayırının araları birbirinden güzel sokakları birbirine bağlıyor. Her düzlüğünde bir eğlence bulabiliyorsunuz.

Şehrin en güzel zamanları ise gün batımı saatlerinde yapılacak bir yürüyüş oluyor. Güneş batarken canlanan renkler sizi şehre aşık ediyor. Yaz aylarının çoğunda sahilin karşısından batan güneşi seyredebiliyorsunuz. Gün batımında deniz keyfi yapmak için ise özenle temiz tutulan turkuaz sularla sizleri bekleyen bir sahili bulunuyor. Bu sahil ise yüzmek için oldukça keyifli. Sahilin genişliği ise oldukça yeterli. Bölgenin girişi ise bir boğaz şeklinde olduğu için rüzgar girişi ise oldukça kısıtlı olmakta. Kaş şehir merkezindeki sahillerin hepsinden daha keyifli bir merkez sahili olduğunu söylemek çok da yanlış olmaz. Ayrıca sahilin hemen arkasında tuvalet ve duş imkanı da bulabiliyorsunuz.

KAPUTAŞ PLAJI

Ülkemizin hatta Avrupa’nın en meşhur 10 plajından biri olan Kaputaş, Kaş’ta bulunuyor. Artık ülkemizde buraya gitmeyenin dışlanmaya başlaması ve bölgenin çekiciliği de gidilecekler listesinde burayı üst noktalara taşıyor. Ama burasının sadece meşhur edilmesi gibi bir önyargınız olmasın. Çünkü daha önce gelenler de buraya  yeniden gelmeye devam ediyor. Üstelik belediyenin burada bir işletme kurması ile sahil en güzel şekilde korunuyor. Ayrıca işletmede bulunan yemekler hem lezzetli hem de Kaş standartlarında hesaplı. Kaputaş Plajı’nın girişi için de bir ücret bulunmuyor. Kalkan şehir merkezine olan uzaklığı ise 11 kilometredir. 

İSLAMLAR KÖYÜ

Bir dönem hem Türklerin hem de Rumların birarada yaşadığı bir yer olan bu köy, içerisinde su değirmenlerine de ev sahipliği yapmakta. Köy içerisinde 300 yıllık bir tarihe geçmiş olan su değirmenlerini görebilme şansına da kavuşabileceksiniz. Tertemiz havası ve muhteşem doğası ile Kalkan’a gitmişken bu köye de mutlaka uğramalısınız. Kalkan merkezden yaklaşık olarak 9 km uzaklıkta yer almasından dolayı dilerseniz özel aracınızla bölgeye ulaşım sağlayabilirsiniz.

KALKAN ŞEHRİNDE BULUNAN İMKANLAR

Kalkan önemli bir turizm noktası olması sebebiyle birçok imkana sahip bulunuyor. Bölgedeki konaklama tercihleri daha çok butik oteller ve villa kiralamaları şeklinde olmakta. Büyük otellerin de bulunduğu şehirde turizme dair tüm her şeyi bulabiliyorsunuz. Şehrin en çok tercih edilen aktivitelerinden biri dalış turizmi. Akdeniz’in en iyi dalış noktalarından biri olan bölgede mutlaka bu deneyimi yaşamanızı tavsiye ediyoruz. 

Ulaşım açısıdan kendi otogarı olan Kalkan’da hiçbir noktaya gitmek için sıkıntı yaşamıyorsunuz. Bölgesel toplu taşıma araçları ile de Kaş, Antalya veya Fethiye yönüne sık sık giden otobüsler bulabiliyorsunuz

 

 

PATARA

Ülkemizin Samandağ sahilinden sonra en uzun sahili burasıdır. Bölgede bir “antik kent” bir de gün batımı için tercih edilen “kum tepeleri” bölgesi bulunmaktadır. Patara’ya doğru ana yoldan gittiğinizde karşınıza gelen merkezin solundan devam ettiğinizde antik kente sağından devam ettiğinizde kum tepeleri olan bölgeye gidebilmektesiniz. Patara başlığı altında ikisini de anlatmadan önce bölgedeki kumların oluşum efsanesinden bahsetmek bölgenin büyüsünü artırmak istiyoruz.

 

 

Kum Fırtınası Efsanesi

Patara halkına kızan Poseidon bölgeye büyük dalgalar ve kum fırtınaları göndermeye başlamış. Uzun süre boyune öfkesi dinmeyen Poseidon’un zulmünün bitmesi için din adamları ve kahinler hiçbir sonuç bulamamamış. Ayrıntılı tarih açıklamasında Klaros’tan (Aydın yakınlarında kehanet merkezi olarak bilinen antik kent) gelen bir kahin Poseidon’un gözü kör olmuş bir şekilde görünce onu utandırmak için bir formül bulur. Bölgede ne bereket, ne yaşam hiçbir şey kalmamıştır ve artık ona dua edecek insanlar da kalmayacaktır. Bulunan formüle göre Pataralı kadınlar tüm sahil boyunca dizilerek soyunurlar ve el ele tutuşurlar. Bu topraklarda ona dua edecek bir nesil doğurmayacaklarını haykırırlar. Çünkü artık her şeylerini kaybetmişlerdir. Öfkeden gözü dönen Poseidon bu durumu görünce utanır ve bir daha böyle bir felaket asla yaratmaz. Ardından geriye de kumlarla dolmuş bir şehir kalır. Günümüzde de kaşifler, bölgede hayat bittikten sonra yaşanan rüzgarlar ile üzeri örtülmüş bir şekilde  Patara’yı bulurlar.

 

 

PATARA ANTİK KENTİ

 

Patara, Likya birliğinin en önemli şehridir. Onun başkentliğini yapmakla kalmaz aynı zamanda demokrasinin en önemli örneklerinden biri olan meclis yapısının da ilk ortaya çıktığı noktalardandır. Onu diğer tüm antik şehirlerimizden ayıran meclis binası ise TBMM tarafından restore edilmiştir.

 

 

Kentin en önemli eserlerinden biri de giriş kapısıdır. Tak adı verilen bu giriş kapısının bir kısmı halen ayakta durmakta ve görevini yerine getirmeye devam etmektedir. Böylesi büyük bir şehrin yürüyerek yapacağınız gezisi ise yaklaşık 2 saat sürecektir. Şehre girdiğinizde bugün yılın büyük zamanı sularla kaplı bulvarını görebilirsiniz. Ardından karşınıza meclis ve hemen ardında bulunan tiyatrosu çıkmaktadır.

 

 

 Bölgeye gittiğinizde bu büyük şehri mutlaka gezmenizi tavsiye ediyoruz.Son bilgi olarak da Noel Baba olarak bilinen Aziz Nikolas’ın Patara doğumlu olduğunu da eklemek isteriz. Patara giriş ücreti 40 lira olup müzekart ile ücretsizdir.

 

 

PATARA KUM TEPELERİ

 

Ülkemizde romantik noktalar denildiğinde herkesin aklına gelen yerlerden biri de Patara oluyor. Pataranın kum tepeleri aslında antik kentin içinden gidilen yerde de olsa da en sinematik duranları şehrin batısında bulunuyor. Bu noktaya gitmek için Patara merkezine gittikten sonra yola devam ediyorsunuz. Kum tepeleri tabelalarını takip edip doğal bir alana ulaşıyorsunuz. Bu noktadan sonra yaklaşık 7-8 adet büyük tepeler bulabiliyorsunuz. Upuzun sahilin güneşin son saatlerinde sıcak renklere bürünmesi eşliğinde güzel bir keyif yapabiliyorsunuz. Tepelerin bulunduğu noktada herhangi bir tesis işletme giriş ücreti de bulunmamakta. 

 

 

XANTHOS ANTİK KENTİ

 

Kalkan bölgesi tarihi noktalar açısından oldukça zengin bir yer. Fakat Xanthos bölgedeki tüm benzerlerinin dışında bir kent. Unesco dünya mirası asıl listesinde bulunan 10 noktadan biri de burası. Hemen yakınındaki Letoon antik kentiyle birlikte bölge olarak bu listeye dahil olan bu antik kenti özel kılan iki eser ve bir de hikayesi var. 

 

 

HARPY ANITI VE NEREİDLER ANITI

Xanthos şehrine girdiğinizde bugün ortasından geçen yolun solunda kalan bölümde iki adet yüksek eser göreceksiniz. Bunlardan biri klasik Likya mezar anıtı diğeri ise Harpy anıtıdır. Üzerinde kabartmalarla bir hikaye anlatılmaktadır. Bu hikayedeki şekillerde her ne kadar Siren adı verilen canlılar olsa da ilk olarak Harpy dendiği için eserin adı öyle kalmıştır. Yaklaşık 9 metre yüksekliğindeki bu eserin orijinali ise İngiltere'deki British Museum’da sergilenmektedir.

Nereidler Anıtını ise ne yazık ki Xanthos’ta görme şansımız bulunmuyor. Denizcilerin karşılaştıkları günlerde onlara yardım eden ve ölen ruhları taşıma görevi olan Nereid adı verilen su perilerinin anlatıldığı tek eser olan bu anıt tüm parçaları ile birlikte British Museum’da sergilenmekte. 

 

 

ŞEHRİN HİKAYESİ

Xanthos, bölge tarihimizdeki en acıklı hikayelerden biri sahiptir. Uzun zaman boyunca Likya Birliğinin hem başkentliğini hem de idari merkezliğini yapmış olan kent birçok savaş geçirmiştir. Bu savaşların birinde M.Ö. 545-546 yıllarında  Persler tarafından kuşatılmışlardır. Bir süre sonra kaybedeceklerini anladıklarında teslim olmamak adına kadın, çocuk, yaşlı demeden şehrin meydanında yan yana gelerek kendilerini yakmışlardır. Bu olayın ardından yüksek yerlerde olan halk şehre geri dönememiş ve oralarda saklanmışlardır. Bir süre sonra şehri tekrardan eski gücüne kavuşturup yükseltmişlerdir. Bu tarihten sonra bir kez de yangın geçirmiş tekrar inşa edilmiştir.

M.Ö. 42 yılıda bu seferde Romalı Brutus tarafından şehir kuşatılır. Artık savunmanın yetersiz olacağı noktaya gelen Xanthoslular 500 yıl önce atalarının yaptığı gibi bir araya gelip teslim olmamak için kendilerini yakarlar. Uzun bir aradan sonra tekrar kurulan şehir 200 yüz yıl daha yaşar ve ardından gelen büyük depremlerden sonra artık sona erer.

Kalkan Kiralik Villa seçeneklerimize buradan ulaşabilirsiniz